Her yıl ocak ayının ikinci haftasında kutlanan Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında, çeşitli etkinlikler yapılıyor ve bu hususta projeler hayata geçiriliyor. Peki biz her yıl bu haftayı kutlarken yıllık tasarruf odaklı vicdani muhasebeyi idareci, amir, memur, çalışan işçi ve emekçi olarak kendi iç dünyamızda yapıyor muyuz?
Her yıl yeni fikirler ve yeni yöntemlerle ortaya koyduğumuz projeleri hayata geçirirken bir yıl önceki projelerin bizlere neler kazandırdığı ve neler yapmamız gerektiğini biliyor muyuz?
Örneğin bir kamu kurumunda ısıtıcı olarak klima çalışırken masanın altında elektrikle ayak ısıtıcısı kullananlara klimayı gösterip sonra şahsı kullandıkları ama kamunun elektriğini kullananlara yetimin hakkını gözetmeyi ve tasarruf politikasını izah ediyor muyuz?
Odada kimse olmasa dahi açık kalan elektriği, orantısız bir şekilde tüketilen suyu, temel ihtiyaç ürünlerinin ederinden fazla kullanmanın ortaya koyacağı maliyeti hatırlıyor muyuz?
Kamuya ait olan araçların hassas kullanılması gerektiği, iş dışında özel işlemlerde kullanılmaması gerektiği, yakıtın tasarrufu, velhasıl hepsinin kamu malı olduğu ve bu değerlerin korunması gerektiğini hatırlıyor muyuz?
İnsan bu hayatta sadece sevgi ve saygıdan tasarruf etmemeli. Sevgiyi ve saygıyı en zirve noktaya varıncaya kadar yaşamalı ve yaşatmalıyız. Nitekim bu değerlerin dışında kalan tüm maddi unsurlarda tasarruf politikaları hayatımızda öncelikli bir yer edinmelidir.
Ekmeyin, suyun, tuzun, şekerin vb. tüm unsurların hayatımıza kattığı bir değer olduğu gibi ekonomik açıdan da giderlerimizin tamamını kapsamaktadır. Tasarruf tepeden başlar ayakta biter. İsrafın her türlüsünden korunarak bugünü mutlu yaşarken yarına umutla bakabiliriz. Bunun için hassas bir gözlem içerisinde ve şeffaf bir süzgeçle konuya odaklanmalıyız.
Bir kişilik işi üç kişiye verip üçünden de verim alamadığımız günler dahi oluyor bu hayatta. Nitekim tasarrufu neye göre uygulamalıyız?
Maliyet giderlerini azaltmak aynı zamanda yeni projeler içinde büyük imkanlar sunacaktır. Her yıl değişen kaldırımlar, durmadan yenilenen yol planlamaları, bir türlü bitmeyen sahil projeleri, alt yapı, üst yapı projelerinin birbirine aykırı şekilde sirayet etmesini önleyen ülkemiz büyük bir başarı elde edecektir.
Enerji tasarrufu haftası kutlanırken sadece elektrik, su, doğalgaz, yakıt vb. değil insan enerjisini tüketen olaylar ve süreçlerin de çözüme ulaşmasıyla birlikte gerekli olan tasarrufun en verimli olanını icra etmiş olacağız.
Şehir hizmetleri demek, şehremini demektir. Şehremini şehrin emini demektir. Şehrin emini belediye demektir. O halde biz belediyelerimizin ortaya koyduğu plan ve projelerle halka sirayet ederek onların ihtiyaçlarını temin ederken aynı zamanda tasarruf politikalarına öncelik verdiğimiz sürece tasarruf politikasını uygulamış oluruz.
Böylece enerji haftasına daha enerjik, daha nitelikli, daha verimli ve daha sinerjik bir şekilde gireceğiz. Enerjiniz bol olsun istiyorsanız, üretin, tüketirken üretmezsek asla muvaffak olamayız.
Şinasi ASLAN
BENZER HABERLER