HaberMatik V3.2

logo

DR. AVCI, “ZAMAN DURMAZ AMA, KEMİK ERİMESİ DURDURULABİLİR”

DR. AVCI, “ZAMAN DURMAZ AMA, KEMİK ERİMESİ DURDURULABİLİR”

Yaşlılık insanın hastalanma riskinin en fazla olduğu dönemdir. Beklenen yaşam süresinin uzaması ile önemli bir halk sağlığı problemi haline gelen Osteoporoz (Kemik Erimesi) hastalığını Özel Anamur Anamed Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Soner Avcılar anlattı.

Osteoporoz, düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması ile karakterize sistemik bir hastalıktır. En sık görülen kemik hastalığı olarak da bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre 50 yaş üzerindeki her 3 kadından biri osteoporoz sınıfına girmektedir (meme kanserinden fazla)50 yaş üzerindeki her 5 erkekten birinde (prostat kanserinden fazla) görülmektedir. Dünyada 200 milyondan fazla kadını etkilemektedir. ABD’de her yıl 1.5 milyon kırığa sebep olmaktadır (500 bin omurga, 250 bin kalça, 250 bin el bileği)

Osteoporoz hiç belirti vermeden sinsice ilerleyebilir ve rutin kontrollerde saptanabilir. Bel ve sırt ağrısı , spinal kifoz (sırtta kamburluk) , boyda kısalma ,vertebra (omurga), el bileği ve kalçada kırıklar klinik bulgularıdır. DSÖ’nünde kabul ettiği Dual Enerji X Ray Absorbsiyometre (DEXA) yöntemi kullanılarak elde edilen kemik mineral yoğunluğu (KMY) ve kırık varlığına göre yapılan tanımlamaya göre :  Normal; genç erişkine göre kemik mineral yoğunluğunun 1 standart sapmanın (SD) altında olması,  Osteopeni; kemik mineral yoğunluğunun genç erişkine göre -1.0 SD ile  -2.5 SD arasında olması, Osteoporoz;  kemik mineral yoğunluğunu genç erişkine göre -2.5 SD’dan fazla olması, Yerleşmiş osteoporoz; kemik mineral yoğunluğunun -2.5 SD’nin üstünde olması ve ek olarak bir veya daha fazla kırık olması olarak tanımlanmaktadır. Kemik yoğunluğu  25-30 yaşta en yüksek değerlerdedir.  35 yaş sonrası her yıl %0.75-1 kemik kaybı oluşmaya başlar ve menopoz sonrası (5 yıl) bu kayıp her yıl %2-3 artar. Kadınlar yaşamları boyu kemik kitlesinin %30-40’ını, erkekler ise %20-30’unu kaybederler.

OSTEOPOROZ HAKKINDA NE YAPABİLİRİZ ?

Kemik yoğunluğu  fiziksel aktivite, yaşam şekli ve hormonal değişimlerden etkilenir.  Düzenli egzersiz (Anamur için en güzeli yürümek ve yüzmek) , kalsiyum ve vitamin D den zengin diyet , alkol tüketiminin  azaltılması, her gün en az 15-30 dk eliniz ve yüzünüzün direk güneş ışığı ile temasını sağlamak, sigaranın bırakılması ve  kemik yoğunluk ölçüm testini ihmal etmeyerek Osteoporoz’a karşı çok daha güçlü olabiliriz.  Özellikle Kalsiyum ve Vitamin D Osteoporoz’un hem önlenmesinde hem de tedavisinde çok etkilidir. Aynı zamanda kemik kaybının yavaşlamasını sağlarlar. Osteoporoz için bir çok yeni ilaç üretilmiştir. Bu ilaçlar hastalığı durdurabilir ve kırık riskini azaltabilirler. Özetle, Osteoporoz (Kemik Erimesi) önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Hem hasta hem de hekim için hastalığın farkındalığı çok önemlidir.  Menapoz dönemindeki kadınların ve risk faktörü taşıyan erkeklerin mutlaka yılda bir kemik taraması yaptırmaları gerekmektedir.

 

 

#

SENDE YORUM YAZ