ANAMUR OLAYLARA SESSİZ KALMADI

Filistin Gazze ve Irak Türkmeneli’ndeki olaylara seyirci kalmayan Anamurlular Yeni Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek kardeşlerinin yalnız olmadığını haykırdı.

Saat 18:00’de Saygı Duruşu ve istiklal Marşı ile başlayan program’da vatandaşlar Filistin ve Türkmeneli bayrakları açtı. Şiirlerin okunduğu programda Belediye Din Görevlisi Yalçın Şahin dindaşlarımızın ve soydaşlarımızın özgürlüğü için, barış için dua yaptırdı.

Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe de yaptığı konuşmada;

Saygıdeğer Basın Mensupları,

Saygıdeğer Anamurlular, Kıymetli hemşehrilerim,

Bugün burada insanlığa Filistin Gazze ve Irak Türkmeneli’nin yalnız olmadığını ortaya koymak, haklı tepkimizi dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz.

Görüyoruz ki yıllardır bu iki bölge üzerinde kurulan değişik hesaplar uygulanan sistematik planlarla yerine getirilmeye çalışılıyor. Filistin dünya kamuoyunda yalnız bırakılıyor, Irak Türkmenleri sahipsizliğin acısını yaşıyor.

Büyük Ortadoğu Projesinin uygulayıcısı İsrail Ortadoğu üzerine kurulan planları gaddarlığın en ağırıyla hayata geçiriyor.

Değerli Basın, Değerli Hemşehrilerim

Devletlerin, Milletlerin, kısacası İnsanlığın huzuru ancak Ulusumuzun kurtarıcısı Ulu Önder Mustafa kemal Atatürk’ün de ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ sözünde dediği gibi Barış’ın tesisi ve hakimiyeti ile sağlanabilir. Bu gün, Ramazan ayında, bu meydanda, bu sıcağın altında bunu haykırmak, Filistin ve Irak Türkmeneli’nin yalnız olmadığını tüm dünyaya duyurmak için toplandık. Filistinde, sivil, suçlu yada suçsuz, kadın yada çocuk ayrımı yapılmaksızın hunharca bir operasyon başlatan İsrail bu operasyonu soykırıma dönüştürmüş bulunmaktadır.

İsrailli kadın milletvekilleri dahi bu gün televizyonlara çıkıp Filistinli Hamile bayanların vurulması gerektiğini ifade etmektedir. Bu inançsızlığın, gaddarlığın, kabiliyetsizliğin ve acziyetin en büyük ifadesidir. Sahil kenarında top oynayan çocuklara İsrail uçaklarınca açılan ateş İslam Dünyası’nın kalbine açılmıştır.

İçerisine düşürüldükleri ateş çemberinden kurtulmak için ellerinde sapanlarla karşılık vermeye çalışan Filistinli gençler dünyada kullanılması uluslar arası anlaşmalarla yasaklanmış misket bombalarıyla vurulmaktadır.

Filistinlileri  yaptığı duvarlarla ülkesine hapseden, dış dünyayla bağını koparmak için ambargolar uygulayan, yardım malzemelerinin dahi girişine izin vermeyen, dindaşlarımızın hayatlarını sürdürebilmek için ihtiyacı olan temel yaşam malzemelerinin bile ulaşmasını engelleyen zalim İsrail Ambulansları, camileri, hastaneleri, sivil yerleşim alanlarını özellikle hedef seçmektedir. Bunlar Gazze’nin boşaltılması için yapılan soykırımın en açık göstergesidir. Filistin toprakları savunma adı altında adım adım işgal edilmektedir.

Değerli Anamurlular, kıymetli Basın Mensupları

Ortadoğu’da huzur ve barışın düşmanlığına soyunan siyonist İsrail, Büyük İsrail hedefine sadece Filistin ile değil Irak ve Suriye’de yürüttüğü çatışma politikalarıyla da devam etmektedir. Günümüzde gelinen noktada Irak’ta yaşayan Kürtlere silahlandırma konusunda destek veren İsrail bölgede Büyük Ortadoğu projesinin ayağı olan ve Büyük İsraile hizmet edecek olan bir Kukla Kürdistan Devleti oluşturmanın planlarını yürütmektedir.

Türk Milleti olarak bizler oynanan oyunların farkındayız. Suriye’de iç karışıklığı destekleyen güçleri tek tek biliyoruz. Suriyede ve Irakta yaşayan Türkmenler üzerinde gerçekleştirilen hesapları biliyoruz. Son günlerde gündemden düşmeyen El Kaide’den doğan İşid’in temel hedefini biliyoruz.

Değerli arkadaşlar,

Hesap öyle ince çizgilerle yapılıyor ki sanırsınız ki Irakta ve Suriyede savaşan gruplar farklı amaca hizmet ediyor. İşid saldırıyor, Suriye’nin Türkmen kenti olan Lazkiye’de yaşayan Türkmenler öldürülüyor, kuzey Irak’a göçe zorlanıyor, Lazkiye boşaltılıyor, saldıran İşid olmasına rağmen kontrol silahlı Kürt Peşmergelerine ve uzantısı YPG’ye geçiyor. İşin ilginç yanı ise Lazkiye’den göç ettirilen ve kalacak yerleri olmayan, açlıkla, susuzlukla ve sıcakla mücadele eden Türkmenler Irak’ta bulunan peşmerge kontrolündeki Kürt kamplarına yerleştiriliyor. Aşırı sıcaklardan dolayı Türkmen aileleri çocuklarını kaybediyor.

Değerli arkadaşlarım, Türkmenler evlerinden yurtlarından göç ettiriliyor, açlıkla, susuzlukla, hastalıklarla mücadele ediyor ve Kuzey Iraktaki Kürtlerin kontrolü altında yaşamaya mecbur bırakılıyor. O Kürtler ki 1958’de Türkmenlere karşı Kerkükte katliam yapan, soykırıma kalkışan Kürtler. Türkmen bölgelerini işgal etmeye çalışan, gaspa yeltenen, şer odaklarının kuklaları durumundaki Kürtler.

Ama biz ne olup bittiğinin farkındayız, orada Kürtler için pembe bir tablo çizen, Türkmenleri yok etmek isteyen, petrol kaynaklarını kontrol altına almayı hedefleyen şer odakları şunu iyi bilmelidir; Kerkük tarihi itibariyle bir Türkmen Şehridir ve Türkmen şehri olarak kalacaktır.

Biz tüm bu açıklamaları yaparken de özyurdumuz Türkiye’de yaşayan Kürt kardeşlerimizi tenzih ediyoruz, onlar bu ülkede başka bir kimliğin temsilcisi değil bu vatanın öz be öz evlatlarıdır ve Filistin ve ırak Türkmenleri konusunda bizimle aynı düşünceleri paylaşmaktadırlar.

Ezizim Kerkük gibi

Derdim var Kerkük gibi

Hazan oldum , töküldüm

Virane Kerkük gibi

Ve tüm dünyaya buradan sesleniyorum Kerkükte hiç kimse, Türkiyeyi, orada yaşayan Türkmen kardeşlerimizi, soydaşlarımızı hesaba katmadan bir plan yapmasın!  Türkmensiz bir Kerkük yada Musul hayal edenler rüyanızdan uyanın. Kerkük bizi bıraksa biz Kerküğü bırakmayız..!

Biz Türk Milleti olarak gerekirse her ferdiyle silahlarımızı kuşanıp atalarımızdan bize miras kalan bin yıllık Türkmen şehirlerini kanımızın son damlasına kadar savunacağız..!

Saygıdeğer Basın mensupları, kıymetli hemşehrilerim,

Bir konuya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Ülkemiz yıllardır bir terör belasıyla mücadele ediyor, binlerce vatan evladını bu eşsiz toprakların savunulmasında şehit verdik ve vatan koyduk adını, tüm değerlerimizden aziz bildik.

Bu gün Filistin ve Irak’ta sergilenen senaryonun bir parçası da Türkiye’nin gelişimini engellemek ve kontrol altında tutulabilmesini sağlamak amacıyla kurulan ve yıllardır mücadele ettiğimiz PKK’dır. Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirmek için gereken adımları atmak üzere düğmeye basan İsrail ve destekçileri Türk sınırında PKK, YPG ve İŞİD’e eylemler yaptırmaktadır. Son olarak Şanlıurfa Ceylanpınarı’nda gerçekleştirilen sınırı geçmeye çalışma eyleminde 3 askerimizi şehit verdik.

Sanılmasın ki Türk Milleti kendisine, soydaşlarına ve dindaşlarına yapılanları unutacaktır, Türk milleti bunun hesabını elbet bir gün soracaktır.

Hayretle karşılıyoruz ki kendilerinin kılına zarar gelse dünyayı ayağa kaldıran devletler Filistin ve Irak Türkmenleri için tepkisiz kalıyor yada kınamaktan başka hiçbir şey yapmıyor. Dünyada gerçekleşen Şili ve Venezülla’nın net tavrı ve bireysel eylemlerin dışında harekete geçen bir güç yoktur. Birleşmiş Milletler neyi beklemektedir? İslam ülkeleri niye sus pustur..? Daha kaç Filistinli yada Türkmen çocuğu savaş uçaklarınca ve ağır makinalı silahlarca katledilecektir? Kaç minik beden bu hain hesaplara kurban edilecektir..?

Bir konuyu daha hatırlatmadan geçemeyeceğim. Kargaşa, huzursuzluk ve savaş tetikleyicisi kukla gruplar dünyaya İslami terör örgütü diye tanıtılmaya çalışılıyor. Efendiler..! İslam ve terörizm adları bir arada anılamaz. Biz bunu birlikte anmaya çalışanların amaçlarını ve hesaplarını biliyoruz. Allah da, Kuran da, Peygamber efendimiz de islam’ın bir anlayış ve huzur dini olduğunu açıkca ifade etmektedir. Kaldı ki gizli mihraplarca tetikçilikte kullanılan grupların yaptığı insanlık dışı katliamlar, işkenceler islamca Allah katında asla kabul edilemez.

Müslüman ülkelere sesleniyoruz,

Bizim hedefimiz sadece Filistin‘in yada Kerkük‘ün değil, tüm İslam aleminin, insanlığın kurtulması, huzura ve barışa kavuşmasıdır. Kerkük kurtulsa Suriye kan ağlamaya devam etse içimiz rahat edecek mi? Filistin kurtulsa Doğu Türkistan esareti sürse mutlu olacak mıyız? Elbette olmayacağız , bu sebeple Müslümanlar olarak hepimizin tüm İslam aleminin kurtuluşunu hedeflememiz gerekiyor. Kuru bir kınamayı bile yapmaktan çekinen ve kendini Müslüman olarak adleden ülkeler, yarın aynısını yaşamayacağınız ne malum?

Dünyaya sesleniyoruz,

Filistinde de Çadda da , Suriyede de öyle , Doğu Türkistanda da Patanide de , Keşmirde de Kerkükde de Süleymeniyede de, her yerde , tüm dünyada çocukların neşeyle cıvıl cıvıl  oldukları, insanların olabildiğine  özgür yaşadıkları ,yoksulluğun fakirliğin ortadan kalktığı, dostluğun kardeşliğin hakim olduğu bir dünya istiyoruz.

Giysileri barut kokan, babalarını korku içerisinde saklanarak, aç susuz bekleyen, onurları kırılmış, hayalleri çalınmış, ağıtlarla büyümüş annesiz bir çocuk değil, Tüm dünyada, çiçek kokularını hisseden, annesinin ninnileyle uyuyan, oyuncaklarıyla oynayan, her akşam babalarını o minik tebessümleriyle karşılayan, okuyan, öğrenen, karnı tok, başı dik, geleceğe umutla bakan nesillerin yetiştirilmesi Türk Milleti’nin karakteristik özelliği ve hedefidir.

Biz ülkelerin siyasi hesapları dışında masum vatandaşlarının, kadınlarının, çocuklarının hunharca katledilmesine, zulüm görmesine karşıyız. Biz işkenceye karşıyız, evlerinden yurtlarından, vatanlarından sürülmelerine, göç etmeye zorlanmalarına karşıyız.

Ey İsrail, Ey Peşmerge bozuntuları ve onun uzantıları, Ey korku dünyası!!!

Siz Türk’ü çok iyi tanırsınız. Türk’ün ne kadar cesur, kararlı ve inançlı olduğunu iyi bilirsiniz. Türk’ün ayranı kabardığında yeryüzünde taş üstünde taş bırakmayacağını iyi tahmin edersiniz.

Olanı, biteni açık ve net şekilde biliyor ve görüyoruz.

Filistinli Müslümanlar, Irak Türkmenler’i katliama uğramaktadır, Türkmenler’in kimliği, varlığı, tarihi, coğrafyası yok edilmektedir. Kerkük ve diğer kent ve kasabalarda yaşayan Türkmenler şu anda çok zor şartlar altındadır, derbeder durumdadır.  Saddam’ın kalıntıları ve diğer silahlı teröristler, peşmergeler de dahil, Türkmen topraklarını gasp etmeye çalışmaktadır.

Tavrımız açık ve nettir, kimse Türk’ten toprağını gasp edemez, Kıbrıs’ı hatırlayın.

Biz Türk Milleti olarak israili, destekçilerini ve İşid’i, kuzey ıraktaki, suriyedeki bir avuç peşmerge ve YPG bozuntularını, çakma kahramanları uyarıyoruz.

Dikkat edin Türk’ün yumruğu ve nefesi ensenizdedir. Kimse Türkmensiz, Türksüz bir hayal kurmasın..

Bir gece ansızın gelebiliriz!

Ne Mutlu Türk’üm Diyene..!