Ülkemizde 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerine giderken muhalif partilerin birliktelik içerisinde ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’ önerisiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı anti tez ortaya atarak kamuoyuna karşı propaganda sürçlerine kollektif bir şekilde hız vermiş durumdadır.
Güçlendirilmiş parlamenter sisteminin statüko ve eski düzenin yeniden makyajlı bir şekilde servis edildiği hakikatinden yola çıkarak bu tezin merkezi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yok etmektir. Nitekim devletimizi ve milletimizi cağın öncüsü olmaktan alı koyma hedefinde olduğunu gerçeğini unutmamamız gerekiyor.
Bu hususta sistemli bir şekilde oluşacak çalışma programıyla birlikte muhalif düşüncelerin tüm tezleri çürütülürken aynı zamanda yeni hükümet sisteminin güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
Bu yüzden kamu sisteminde kurumlar kendi kurumsal faaliyetlerini yerine getirirken çok aşamalı iç denetimden geçerek sonuca ulaşması en doğru adım olacaktır. Bu vesileyle devletimiz güçlenecektir. Bunun için;
1) Şarktan garba ülkemizin her köşesinde milli güvenlik stratejileri artırılmalıdır.
2) İstikrarlı hükümet politikalarıyla devletimiz güçlendirilmelidir.
3) Nitelikli bir şekilde yasama ve yürütme koordinasyonu artırılmalıdır.
4) Ar-Ge eşliğinde ekonomi ve finansal gelişmeler kontrol altına alınmalıdır.
5) Stratejik adımlarla tasarruf politikaları eşliğinde israf önlenmelidir.
İslam ve Türk İslam medeniyeti ekseninde milli sivil toplum stratejileri vb. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin temel hedefleri arasında yer almalıdır.
Nitekim bu derece hassas bir sistem içerisinde işlevsellik gösteren kamu yönetimi ve yürütme erkinin tüm görevlerini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle başarılı bir şekilde yerine getirilecektir.
Aynı zamanda tüm kamu kurum ve kuruluşları ve yerel yönetimler açısından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre entegrasyon ve dönüşümler hızlı bir şekilde gerçekleşip kurumsal hafıza da yeni sisteme göre revize edilecektir.
Ayrıca üniversitelerin kurumsal teşkilat yapılarının da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre teşkilat stratejilerini yenileyerek çağın koşullarına etkin bir şekilde ilerlemek için adım atılacaktır.
Tarih boyunca güçlü bir şekilde dünden bu günümüze miras kalan sivil toplum faaliyetleri Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre kurumsal ve teşkilat işleyişleri revize edilerek güçlü bir şekilde dönüşüm sağlayacaktır. Ayrıca Üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisleri ve kurullarla koordinasyon içerisinde olması;
1) Ar-Ge ve düşünce kuruluşlarını güçlendirecektir.
2) Sivil toplum kuruluşları projeler geliştirecektir.
3) Liyakat içerisinde bürokrasi ve kamu yönetimi işleyişi artacaktır.
4) Araştırma üniversiteleri ve üniversitelerde başarılar artacaktır.
5) Nitelikli kriz kontrol stratejileriyle ekonomi yönetimi güçlenecektir.
Memleket meselelerine yönelik teoriler geliştirip bugüne sahip olup, yarına hâkim olunması ve yarından sonrası için güçlü stratejilerin üretilmesine öncülük edilecektir.
Stratejik olarak üniversitelerle sivil toplum kuruluşlarının Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisleri ve kurullarla birlikte hareket etmesi ofis ve kurullarında çalışma performansını artıracaktır.
Yasama faaliyetleri olarak TBMM’ de etkin bir şekilde gündem işlevselliği milli politikalar nezdinde güçlendirilmiş olunacaktır. Bu süreç ardından TBMM’ de bulunan ana muhalefet ve muhalif partilerin tamamı iktidar olan ve hükümetin çalışmasını sağlayan siyasi parti ve partilere yönelik hiçbir çaba sarf etmeyerek eleştirmekle geçen süreçleri artık mecburi olarak proje üreterek muhalefetlik yapmak zorunda kalacaktır.
Bu süreç içerisinde proje üreten bir muhalif oluşumu mevcut iktidarın yasama ve yürütme faaliyetlerinde daha hassas ve daha denetimli adımlarla yasama ve yürütme faaliyetlerini yürütmesine vesile olacaktır.
Türkiye’nin ulusal ve uluslararası siyaset arenasında güç sahibi olması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin güçlendirilmesi temel ilke olmalıdır. Bu doğrultuda 21. yüzyıl ‘Türkiye Yüzyılı’ olacaktır.
ŞİNASİ ASLAN
BENZER HABERLER