Öğrenciler cuma günü birinci yarıyıl karnesini alacaklar.Anne babalar çocuklarla birlikte karne heyecanı yaşıyor.Karnedeki notlar düşük, ya da anne babanın beklediği notlardan düşük ise, çocukları her karne döneminde olduğu gibi tehlikeler bekliyor.Bu durumda çocuk azarlanabiliyor,ceza verilebiliyor hatta aşağılanılabiliyor.Oysa bu tepkiler çocuğa fayda yerine zarar veriyor;bu durumda çocuk derslerden daha da soğuyor.Çocuk kendini değersiz olarak hissediyor.Bu yanlış yaklaşım , çocuğun ruh sağlığını bozuyor.
Kötü karne nedeniyle çocuğa “tembelsin”,”gibi sözler söylemek yerine “Başarını arttırmak için ne yapalım? Her zaman yanındayız. “şeklinde destekleyici tavır içinde olmak gerekir.Başarısızlığın sebebi mutlaka araştırılmalı ve bu konuda çocuğa destek olunmalıdır.
Kötü karne karşısında umursamaz davranmak “Nasıl olsa düzelir”şeklinde yaklaşım da doğru değildir.
Kötü karne için çocuğun tatil yapmasını engellemek doğru değildir.Başarısız olduğu için ders çalışmasını isteyerek cezalandırılması yönüne de gidilmesi de doğru değildir.Milli Eğitim Bakanlığının da bu konuda genelgesi var.Bakanlık genelgesinde ;
Yarıyıl tatilinde test çözme, özet çıkarma gibi öğrenciyi tek tip alana yönlendiren ev ödevleri verilmemesi isteniyor.Bunun yerine öğrencinin sanatsal, kültürel, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılması teşvik edilmesini tavsiye ediyor. Bu çerçevede, kitap okuma, film izleme, müze ve tarihi mekan gezileri faaliyetlerin yapılması tavsiye ediliyor.
Bana kalırsa tatilde en iyi yapılacak şeylerin başında kitap okumak geliyor.Zaten okumayan öğrencilerin hem okulda hem de hayatta başarılı olması zordur.
Bütün öğrencilere bol kitap okunan tatiller diliyorum.
Kazım Kılınç/Eğitimci
BENZER HABERLER